14 Haziran 2013 Cuma

Gelişmeler gelişmeler....

Memleketin çalkalandığı, Y kuşağının hayranlık verici tepkilerinin izlendiği bu günlerde, Notacini.com ile ilgili bazı gelişmeler de oldu:

Yaklaşık 4000 kitaplık Hal Leonard siparişimiz Amerika'dan deniz yolu ile yola çıktı. 1 ay içerisinde İstanbul'a ulaşmasını bekliyoruz. sırada Henle, Schott, Baerenreiter siparişlerinin yolculukları var (onlar yakın mesafeden geleceği için 1 haftada İstanbul'a varacaklar)

Daha önce tamamlanan kurumsal kimlik çalışmamızdan sonra, site tasarımı da ortaya çıktı. Görsel olarak ziyaretçilerimizin etkileneceğini, kullanışlılık açısından da keyifli bir alışveriş deneyimi yaşatacağımızı düşünüyorum.

Tasarımda kitap kapakları genellikle önemli bir görsellik taşımadığından, kategorileri ve bölümleri ifade eden görsellerin seçimi ve sunumu önemli olacak gibi görünüyor.

Depo ve stok yönetimi için raf düzenekleri, stok kodları, bandroller, kitapların muhafaza edilmesi için gereken ambalajlamalar gibi çözümler netleştirildi.

E-ticaret alt yapısı için kobimaster ile anlaşma yapıldı. Sitenin yayın hayatının ilk zamanları için yeterli bir altyapı sunduklarını gördüm. Tasarım adaptasyonu konusunda da sorun yaşamayacaksak, makul bütçeler ile online olabiliriz. Daha sonra, herşey umulduğu gibi giderse, ziyaret sıklığı ve satış adetlerine göre altyapı için farklı çözümler uygulamak gerekebilir.

Tüm kitapların tanıtım yazıları, eserler hakkında ufak tefek bilgiler içeren çeviri çalışmaları bitmek üzere! Bu konuda şu ana kadar  yoğun özveri ile çalışan sayın Dr. Öner Şaylan'a buradan teşekkürlerimizi iletmek isterim :)

Kitaplar ve eser hakkında bilgiler -  özellikle klasik repertuar ile ilgili olanlar, sitenin çok önemli bir kısmını kapsayacak. Yayına başladıktan sonra, kitapların önsözleri ve editör yorumlarını da Türkçeleştirerek download edilebilir hale getireceğiz.  Bu sayede klasik eserler hakkında minik bir bilgi bankamız da oluşmuş olacak.

Tüm kitaplar için elimizden geldiğince performans videoları toplamaya çalışıyoruz. Sitemizde, youtube videolarına da yer vereceğiz. Youtube videoları arasından yaptığımız seçimlerimizi eserlerin "en beğenilen" icraları arasından seçmeye özen gösteriyoruz.

Üye yorumları köşesinde, ziyaretçilerimizi çalışma notları ve ipuçları paylaşmaya teşvik edeceğiz.  Bu sayede eserleri çalışacak kişiler, farklı deneyim ve yaklaşımlardan faydalanabilecekler.

Güzel bir diğer haber ise,  0216 363 NOTA (6682) numaralı telefonumuz ile ziyaretçi ve üyelerimize destek olabileceğiz.

Site beta yayını Kobimaster tarafından dönüşler nedeniyle şimdilik Haziran ayına yetişmeyecek gibi görünüyor. Temmuz ayı içerisinde beta yayına geçebileceğimizi umuyorum.

7 Haziran 2013 Cuma

Nota kitaplarının çalışmalarımızdaki önemi...

Bu işe girişmeden önce, karşıma hep çıkan direnç "bunları internetten bulup indirip, çıktısını alınca olmuyor mu?" sorusuydu. Birazdan açacağım, fakat kısaca cevabı beklediğiniz üzere, "Hayır, olmuyor!" Bir diğer soru, "herkes fotokopi ile yürüyor, neden orjinal kitap alsın?" bunun cevaplarını da paylaşıyor olacağım...

İnternetten bulup indirdiğiniz notaların kaynağı, ve orjinaline yakınlığı, önsözlerin  ve açıklamaların eksikliği eser konusunda sizi yanlış yönlendirebilir. (bkz: Urtext ile ilgili yazım)

Çıktısını aldığınız notaların hangi kaynaktan taranarak internete taşındığı, ve yasallığı tartışılır konumdadır. Önde gelen yayın evlerinin kitaplarını tarayarak internete aktarmak telif hakları yasalarına göre suç teşkil etmektedir. Ancak, yayın evlerinin dijital download' a açık olan eserleri satın alınmak suretiyle indirilebilir.

Çoğu nota kitabı A4'ten büyük olarak tasarlanmıştır, bu, ölçülerin ve nota aralıklarının daha geniş basılmasına imkan sağlar ve okumada kolaylık sağlar. Çıktısını aldığınız notaları A4'e sıkıştırmak zorunda kalacağınız için özellikle fazla nota içeren eserlerde okumada nispeten daha büyük zorluklar oluşacaktır.

15-20 sayfalık ve daha fazla sayfa içeren eserlerde genellikle çok sayıda A4 yaprakları ile boğuşmak durumunda kalacaksınız. Bunları spiral ciltleme yaptırmadığınız durumda, bu kağıtların ne derece kolay kaybolacağı, hızlı deforme olacağı,  nota sehpası üzerinde durmayacağı gibi konularda ortaya çıkacak problemleri öngörmek çok zor değil. Spiral ciltleme yaptırdığınızda, evinizde bu tip aparatlar ve malzemeler olmadığı durumda - baskı, yol ve ciltleme maliyeti ile kitabın orjinaline vereceğiniz paraya yakın bir harcama yapıyor olacaksınız!

Klasik müzik dışındaki nota kitaplarında, birden fazla şarkı, beste genellikle gitar, vokal ve piyano için, tüm kitap boyunca aynı formatta verilmektedir. Bir kitabın içinde en az 10-12 şarkı olduğu düşünülürse, bunları bulup toplamak, internetten indirip çıktılarını alıp muhafaza etmek, hem iş gücü, hem de dikkat ve özveri gerektirecek bir çalışma olacaktır. Bedavaya sahip olacağınız bu yöntemde kitap kalitesine asla yaklaşmak mümkün olmayacağı gibi, çıktısını aldığınız 50-60 sayfayı bir arada düzgün tutmak için harcaycağınız zamanı parçaları çalışmaya harcamayı tercih edebilirsiniz.

Nota kitapları fotokopiye kıyasla çok daha uzun ömürlüdür. Ciltlemesi, önünüzde açık pozisyonda kalabilmesi (kitabı eğip bükmek zorunda kalmadan), baskı ve kağıt kalitesi açısından fotokopi ve yazıcı çıktıları ile kıyaslanmayacak kadar kalitelidir. Hırçınlaşmadığınız sürece :)  sizi bir ömür idare edebileceği söylenebilir!

Basılı nota kitapları, müzisyenin  arşivi için değerlidir, üzerinde saatlerce çalıştığınız eserlerin iyi yayınevleri tarafından basılmış hallerinin kütüphanenizde bulunması, sıklıkla dinlediğiniz müziğe para vermekle benzer bir yaklaşımdır. Uzun süre çalıştıktan sonra, ileriki yıllarda tekrar kütüphanenizden çıkarıp çalışmak için eserin kitap formunda olması, size bir ömür boyunca aynı kalitede çalışma keyfini yaşatacaktır.

Kitabın hazırlanmasında emeği geçen editör, ve yayınevi çalışanlarının emeği ve telif hakkı ancak ürüne para verdiğinizde karşılanır. Telif hakkı gibi konularda, özellikle müzisyenlerin hassasiyet gösteriyor olmaları durumu sanırım pek tartışmaya açık olmamalıdır?

Biraz daha düşündüğümde eminim ki farklı maddeler daha sıralayabilirim... Umuyorum ki yukarıda sıraladığım maddeler karşılaştığım direnç ve sorulara ikna edici cevaplar olarak nitelendirilebilir...




5 Haziran 2013 Çarşamba

Urtext nedir? Neden nota kitaplarında Urtext ibaresi aranıyor?

İnternet bize bilgiye ulaşmak konusunda neredeyse sınırsız imkan sağlıyor. Bunu en büyük dezavantajı bilgi kirliliği, ve aradığınız bilgiye ulaşana kadar filtrelemeniz gereken bir çok link karşınıza çıkabiliyor.

Müzik notaları durumu aynı, hatta biraz daha da zorlu. Özellikle klasik eserlerde, "orjinaline sadık metin" (urtext olarak da bilinir) bestecinin çalınmasını dilediği işaretlemelerle hazırlanmış notalara ulaşmak, telif hakları nedeniyle çok kolay değil. Dolayısı ile tüm profesyonel müzisyenler, çalacakları eserlerin Urtext versiyonlarını kullanmaya özen gösteriyorlar.

Peki nedir bu Urtext meselesi, ve neden bu kadar önemli, biraz daha açalım:

Urtext kelimesi ilk kullanıldığından beri tartışmalara konu olmuştur. Bu terim arkasındaki fikir aslında basit ve açıktır. Urtext ibareli nota kitapları, bestecinin niyetini tüm şeffaflığıyla sunduğunu iddia eder.
20. yüzyılın ortalarına doğru gelindiğinde müzisyenler, kullandıkları notaların ve yorum notasyonlarının (özellikle 18.yy bestecilerin eserleri için) yorum açısından eksik veya yanlış aktarımla hazırlandığı kanısındaydılar.

Bu durumda, müzisyenler, müzikologlar metni değiştirip eklemeler ve süslemeler yaptılar, bu eklemeleri de ya kendi insiyatifleri, veya eseri sahibinden dinlemiş veya yayıncısı ile çalışmış tanıklara başvurarak yaptılar.
Bu düzenlemeler esnasında, genellikle orjinal kaynaklara değil, eserin ulaşabildikleri ilk basılı versiyonlarına bağlı kaldılar. Kaynakları sağlam olmadığından, bazı müzikal metinler tanınamayacak hale gelene kadar çarpıtıldı.

Urtext adının hakkını verebilmek için editörün bütün bozulmuş katmanları yok etmesi gerekir. Bu işlem, eski bir tablo üzerinde restorasyon yapanların işine benzer; yüzyıllardır tablo üzerinde yapılan değişiklikleri ilk haline zarar vermeden ortadan kaldırması gibidir.

Bunu yapabilmek için editör,  bestecinin eser hakkındaki kendi yorumlarını, eleştirel yazıları incelemeye başlar. Aynı şekilde bestecinin eserin ne şekilde basılmasına izin verdiğinin araştırmaları yapılır.

Çoğunlukla bestecinin el yazması notaları kaybolmuş durumdadır. Bu durumda editör, eserin ilk basılı versiyonun besteci tarafından onaylanıp onaylanmadığını kontrol edecektir.  Bu bilgilere ulaşılmadığı durumlarda, urtext kavramı da ortadan kalkar.

















Beethoven'in El Yazısı








Aynı eserin ilk baskısı

Eserin kaynağına ulaşıldıktan sonra, editörün asıl işi devreye girer. Her bir nota, işaretleme, not, bestecinin yorumları teker teker incelenir. Besteci her ne kadar fazla bilgi sunmuş olsa da eser hakkında gizem %100 ortadan kalkmıştır denilemez.  Bu noktada editörün görüşleri, alternatifleri, çözümleri detaylı bir şekilde nota kitabının önsözünde, kritik yorum bölümünde, sayfa altlarında veya notalar arasında yer almaktadır.

Bu nedenlerle, bir editöre beklendiğinden çok daha fazla iş düşmektedir,  bir eserin Urtext versiyonunu bir araya getirmek büyük sabır, uzmanlık ve uzun zaman gerektirir.

Biz de, Notacini.com olarak, klasik repertuarda kitapları "Urtext" ibaresini taşıyan yayınevleri ile çalışmaya ayrıca özen gösteriyoruz.

Kitapların Urtext edisyonlarının bazılarında, kitaplarda parmak numaraları hatta yaylar için işaretlemeler de bulunmaktadır. Bu, müzisyenlerin kendi başlarına başlayacakları çalışmalar için büyük kolaylık sağlamaktadır.

Dünya çapında bir çok müzik eğitimcisinin "Uretxt" ibaresi taşımayan nota kitaplarına itibar etmemeleri yukarıda bahsettiğimiz sebeplerdendir.

 Kaynak: Henle Blog http://www.henle.de/blog/en/2013/03/04/‘come-sopra’-–-clearly-ambiguous/