31 Mayıs 2013 Cuma

Sipariş listeleri...Neler getirmeli, neler getirmemeli?


E-ticaret dünyasında malum, stoklu çalışmanın avantajları ve dezavantajları var. Her sipariş üzerine yurtdışından kitap getirmenin birim maliyete yansımaları alıcılar için hiç faydalı olmayacağından, Belli miktarda bir stok yatırımı yapmak zorunlu görünüyordu.

¨Yayınevlerinin hangi kitaplarını, hangi eserleri getirmeli?¨ sorusunu tek başıma cevaplayacak bilgim olmadığı için, bu konuda yardımıma konservatuarlı öğretmen arkadaşlarım ve yayınevlerinin best seller listeleri yetişti. Kitapların birbirinin satışını baltalamaması için aynı başlıktaki eseri birden fazla yayıncıdan getirmeme kararı aldım.

Fakat, yine hocalarım hangi eserin hangi yayınevi basım versiyonunun daha iyi daha etkili olduğu konusundaki görüşlerini değerlendirdim.

Enstrüman Eğitimi, Klasik Batı Repertuarı, Jazz+Blues+Ragtime, Pop&Rock, Heavy Rock+Metal, Broadway+Sinema altında 6 ana kategoride listeler oluşturup bu listeleri yayınevleri arasında bölüştürdüm.

Bu doğrultuda,

Enstrüman eğitimi metodlarında : Faber piano series, Alfred, Sassmannhaus, G.Schirmer

Klasik Batı Repertuarında: Henle, Baerenreiter, Ut Orpheus, Schott, G.Schirmer ve Sikorski

Diğer kategorilerde Hal Leonard'ın listelerinden faydalandım.

Getirdiğim kitap başlıklarının ne kadar ihtiyaca karşılık vereceğini, beklentileri karşılayıp karşılamadığını (yani boyumun ölçüsünü) satışa çıkmadan öğrenmeme imkan yok malesef. Optimizasyon ve stoka yatırım ilk 3 yıl yoğun bir şekilde vaktimi alacağa benziyor.

Yayına girdiğimizde yaklaşık 1200 farklı başlıkta 5000e yakın kitapla başlayacağız. Önümüzdeki en önemli engellerden biri fotokopi yerine kitaptan çalışmanın avantajlarının iletişimi olacak gibi görünüyor.


29 Mayıs 2013 Çarşamba

ver elini Frankfurt! İlk Musicmesse tecrübem!

10 Nisan sabahı 3 günlük fuar katılımı için Frankfurt'a hareket ettim.
Hep görmek istediğim müzik fuarı, aklımı başımdan aldı desem yeridir. Müzik endüstrisi ile ilgili, piyano üreticilerinden gitar akord kulakçığı üreticisine, Nota yayınevlerinden sahne ekipmanı, ışık ve ses sitemlerine binlerce üretici 3 günde yüzbinlerce insan tarafından ziyaret edildiler.
Akustik gitarlar ile aynı holü paylaşan 150(!) nota yayınevi vaktimin çoğunu geçirdiğim yer oldu. Gün sonunda kafa dağıtmak için piyano üreticilerinin bulunduğu holde kendimi kaybettim :)

Gelmeden önce görüşmek istediğim yayınevleri ile randevulaşmıştım. Henle, Baerenreiter, Schott, Ut Orpheus, De Haske, Alfred, Faber, Hal Leonard temsilcileri ile tek tek görüşme fırsatım oldu.

Yayınevlerinden sadece iki tanesi daha önce Türkiye ile iş yaptıklarını, fakat çok düzensiz ve az sayıda sipariş geçildiğinden yakındı. Hemen hemen tüm yayınevi yetkilileri Firma, vizyonu, hedefi, dağıtım kanalları, benim özgeçmişim, firmanın yapısı, operasyon yapısı ile ilgili detaylı sorular sordu.

Görüşmeler keyifli ve verimli geçti. Anlaşmalar imzalandı, pazarlıklar yapıldı, ve beni daha da heyecanlandıran indirim anlaşmaları ile işbirlikleri başlamış oldu. 1 bavul dolusu katalog, liste, tanıtım malzemesi ile yüzümde kocaman bir gülümseme ile geri döndüm.

Sırada Listelerin oluşturulması ilk siparişlerin geçilmesi ve İthalat firmasının belirlenmesi, nakliye işlemleri, gümrük prosedürlerinin çözümlenmesi/öğrenilmesi işleri vardı...

Yeni bir başlangıç! Yeni fikirler, yeni bir şirket... Heyecan ve motivasyon tavanda :)

Sonunda bloggerlığa ilk adımımı atmak için bir sebebim oldu! Nisan 2013'te kurduğum notacini.com girişimi ile ilgili bir günlük (her ne kadar her gün yeni giriş yapmayacağım şimdiden belli olsa da) tutmaya karar verdim.

Bu alanda hem yeni şirketin kuruluşu, işleyişi,  e-ticaret  hakkında edindiğim tecrübeler, yol boyunca karşılaştığım/karşılaşacağım engeller, sorunlar, çözümler hakkında paylaşımlarda bulunmak için elimi alıştırmaya karar verdim :)

Notacini.com fikri nasıl oluştu? Bir kısa özet geçmek lazım sanırım: 2001 yılından beri yönetici ortak olarak Novabis Dijital ajansında çalışıyorum.  Çocukluk yıllarımdan beri piyanoya olan tutkum son yıllarda biraz daha arttı. Uyum içinde çalıştığım, öğretmenliğini çok başarılı bulduğum bir piyanistten  uzun süredir ders alıyorum.  Hem tekniğimi, repertuarımı geliştirirken  hem de İstanbul'un yorucu düzeninden bir kaçış (terapi?)  olarak gördüğüm piyano ile her gün düzenli olarak vakit geçiriyorum.

Orta yaşın getirilerinden biri olsa gerek,  "Yeni bir uğraş lazım" dürtüsü ile tutkunu olduğum müzik ve iş kavramlarını bir araya getirmeyi uzun süredir istiyordum. Nispeten ufak bir yatırım ile, yıllar içinde edindiğim dijital medya tecrübelerinden faydalanarak, "ne yapabilirim?"  diye geçirdiğim uzun aylar sonrası  beni fikir olarak en heyecanlandıran projeyi geliştirmeye karar verdim.

Fikrimi paylaştığım profesyonel müzisyenler ve sanatçıların teşviki, yaptığımız pazar araştırması ve fizibilite çalışmalarından sonra da "bu işe kalkışılır!" gazını alarak 9 Nisan 2013 tarihinde Notacini Müzik Pazarlama adı altında şahıs şirketinin kuruluşunu gerçekleştirdim.

İsminden de anlaşıldığı üzere Notacini.com amatör ve profesyonel müzisyenlerin basılı nota kitabı ihtiyacını karşılamak amacıyla kuruldu. Türkiye'de ithal edilen nota kitaplarının sayıca çok az olması, Türkiye'de basılmakta olan nota kitaplarının arasında basım kalitesi ve içerik olarak iyi sayılabilecek çok az örnek olması, rakip sayılabilecek e-ticaret girişimlerinin yok denecek kadar az, ithal etmeyi düşündüğümüz yayınevlerinin Türkiye'de temsilcisinin olmaması gibi bir çok faktör, beni daha da heveslendirdi.

Şirket kuruluşu tamamlanmadan önce, Novabis'in yetenekli tasarımcılarının gücünü kullanarak  kurumsal kimlik çalışması yapıldı, çünkü şirket kuruluş tarihinden tam 2 gün sonra, yayınevleri ile buluşmak, distribütörlük ve temsilcilik görüşmelerini yapabilmek için, müzik endüstrisinin bir araya geldiği Frankfurt Musicmesse'de (Frankfurt müzik fuarı) olmam gerekiyordu.